Davranışsal Finans’ ın yatırımcıların davranışlarını kontrol etmekle ilgili olduğu büyük bir yanılgıdır. Davranışsal finans, yatırımcıların yaptığı yaygın karar hatalarını ve neden yaptıklarını anlamakla ilgilidir. Özellikle, davranışsal finansın en büyük ayrıntısı, niyet ve eylem arasındaki boşlukla ilgilidir. Örneğin, müşteriniz emeklilik için çok fazla para biriktirmek isteyebilir, ama doğru hamleleri yapamazsa müşteriniz hiçbir zaman harekete geçemez.

Bir başka büyük yanlış anlama da, davranışsal finansın irrasyonellikle ilgili olduğudur. Bu yanlış anlama, geleneksel finans teorisinin tüm insanların rasyonel olduğunu varsaymasından, davranışsal finansın ise bu varsayımı yapmamasından kaynaklanmaktadır. İnsanların her zaman tam anlamıyla rasyonel olmadıklarını kabul etmek, onların irrasyonel oldukları anlamına gelmez. Bu sadece insanların sistematik hatalar yaptığı ve her zaman kendi mutluluklarını veya başarılarını sürekli olarak en üst düzeye çıkaran seçimler yapmadıkları anlamına gelir.

Geleneksel finans teorisi üç temel varsayıma dayanır:

1) Tüm insanlar rasyoneldir,

2) Bireysel seçimler beklenen fayda teorisiyle tutarlıdır ve

3) İnsanlar alınan yeni bilgilere dayanarak fikirlerini ve inançlarını doğru bir şekilde günceller.

Davranışsal finans ekonomisinin ise temel ilkelerinden ikisi şunlardır:

1) İnsanlar, çoğu insanın sahip olduğu psikolojik kör noktalar nedeniyle sistematik hatalar yapar ve

2) Bir kararın verildiği bağlamın karar üzerinde muazzam bir etkisi vardır.

Önyargılar

Finansal kararları etkileyen önyargıya iyi bir örnek aşırı güvendir. Aşırı güven mantıklı bir davranış değildir. Aşırı güven, insanların beceri veya yetenek açısından gerçekte olduklarından daha iyi olduklarına inandıkları bir durumdur. Barber ve Odean, aşırı güvenin alım, satım ve yatırım davranışını parasal kayıplara neden olacak şekilde etkilediğini öne sürüyorlar. Aşırı kendine güvenen yatırımcıların, finansal piyasalar hakkında gerçekte bildiklerinden daha fazlasını bildiklerini düşündükleri çıkarımını yapıyorlar. Sonuç olarak, yatırım portföyleri düşünüldüğünden daha fazla karışıktır ve sonuç olarak alım, satım komisyonları ve ücretler hesaba katıldığında daha düşük genel getiri elde ederler.

Temel Çıkarımlar

Davranışsal finans, psikolojiden gelen kavrayışları dahil ederek geleneksel ekonomiden farklıdır. Bu iki farklı disiplinden kavramları birleştirerek, yatırımcıların gerçekte ne yaptıklarına dair daha gerçekçi bir resim elde edebiliriz.

Davranışsal  finans, çoğu insanın sahip olduğu psikolojik kör noktalar nedeniyle insanların sistematik hatalar yaptığını dikkate alır. Davranışsal finans, bir kararın verildiği bağlamın karar veya tercih üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olduğunu varsayar.